Bulut Bilişim Çalışma Mantığı (Cloud Computing)

Spread the love
  1. Bulut bilişim Çalışma Mantığı altyapısı


Bulut platformu, yüksek özellikli sunuculardan birleşmesinden veya dağıtık işletim sistemi üzerine kurularak sanallaştırma teknolojisi ile hizmet vermektedir.

Bulutta sanallaştırma yapısı 3 şekilde incelenmektedir.

  1. Storage sanallaştırma

Depolama sanallaştırması, birden fazla storage aygıtı birleştirilir ve böylece hepsi tek bir aygıt gibi görülür.

Depolama sanallaştırması RAID teknolojisi ile kullanılmaya başlamıştır. RAID teknolojisi fiziksel diskleri mantıksal gruplara ayırmaktadır. Depolama sanallaştırması ile birçok fiziksel disk tek bir disk havuzu şeklinde birleştirilebilir.

  1. Network Sanallaştırma

Ağ sanallaştırması, sistemlerin bağlanabildiği sanal ağlar oluşturulmasını sağlar ve bu sanal ağlara bağlı sistemler, tıpkı fiziksel bir ağa bağlanmışlar gibi haberleşebilirler.
Sunucu sanallaştırması ile benzer mimariyi kullanan bu teknoloji ile fiziksel network segmentleri sanal makineler ile senkron edilebilir ve bu networkler sanal makineler üzerinde sanki fiziksel networklermiş gibi çalışabilirler.

Network sanallaştırma sayesinde tüm yapılandırma merkezi olarak gerçekleştirilir. Her taşıma ya da değişiklik ihtiyacında VLAN benzeri karmaşık yapılandırmaların tamamlanması ihtiyacı yoktur.

Network Virtualization yapılandırması için görsel bir ara yüz bulunmamaktadır. Tüm yapılandırmalar PowerShell komutları ile gerçekleştirilir.

Network sanallaştırma sayesinde:

  • Tüm yapılandırma merkezi olarak gerçekleştirilir. Her taşıma ya da değişiklik ihtiyacında VLAN benzeri karmaşık yapılandırmaların tamamlanması ihtiyacı yoktur.
  • Her organizasyon birbirleri ile benzer IP adres yapısına sahip olsalar dahi izole şekilde farklı networklerdeymiş gibi çalışabilirler. Böylece müşteriler kendi IP adres şemalarını kullanmaya devam ederler
  • Farklı subnetler arasında Hyper-V Live Migration kullanılabilir.
  • Sanal kaynakları farklı veri merkezlerine taşırken IP adresi değişikliklerine gidilmediği için IP bazlı çalışan tüm poliçe ve güvenlik kurallarının yeniden tasarlanmasına gerek kalmaz
  1. Server Sanallaştırma

Sunucu sanallaştırması, fiziksel sunucu performansını birbirinden ayırarak kullanıcılara ihtiyaç doğrultusunda kullanım özelliği sunar. Bu yöntem donanım maliyetini düşürürken kolay yedekleme ve snapshot yöntemiyle yazılım güvenliğinde sağlamış olunur.
Bu yapı üzerinde oluşturulan sanal sunucuda işletim sistemi tamamen fiziksel bir makinedeymiş gibi çalışırlar. Kendilerine ait işlemci çekirdekleri, bellekleri, depolama birimleri, ağ erişimlerine sahiptirler. Sanallaştırmanın avantajları çok uzun süredir bilinmesine rağmen sunucu teknolojileri son birkaç yılda ilerlediği için artık çok verimli bir seçenek haline gelmiştir. Güçlü sunucular ucuza mal edilebilmekte, böylece tek bir sunucuda birçok işletim sistemi birbirinden bağımsız güvenli bir biçimde çalışarak ciddi tasarruflar sağlanabilmektedir.

Sanallaştırma, enerji verimliliğinin yanı sıra, daha az alanda daha fazla sunucu çalıştırma imkanı sağlamakta ve sunucuların yönetiminin daha kolay yapılmasına olanak sağlayarak toplam sahip olma maliyetlerini aşağı çekmektedir.

Şekil 10 Server Sanallaştırma

Bulut sağlayıcıları sektörde rekabet içinde olabilmeleri için avantajlı fiyatlar sunmaları gerekir. Bunu sağlamak açısından klasik bulut sistemleri yerine yazılımın daha çok yer aldığı, yaygın donanımların kullanıldığı (SATA, SSD maliyet farkı gibi) yapıları oluşturmaları gerekmektedir. Özel depolama cihazlarını (SAN) kullanmayı tercih etmeyip yazılımsal olarak bu sistemlerin yapacaklarını da kapsayacak yapılar oluşturmak veya kullanmayı tercih etmek maliyet açısından avantaj sağlayıp son kullanıcıya bu fiyat avantajı yansıtılması gerekir. Diğer yandan oluşturulan bulut sisteminde alt yapıya hâkimiyet önem taşımaktadır, çünkü bulut yapısında kaybedilen her bir dakika önemlidir. Muhtemel karşılaşılacak sorunların tespit edilip, son kullanıcıya herhangi bir sorunun yansıtılmadan çözümlenmesi, yedeklilik yapılarının oluşturulması kritik öneme sahiptir. İnternet alt yapısının yedekli olması, birbirinden farklı internet sağlayıcılarıyla çalışmak, elektrik sisteminin alt yapısı, güçlü jeneratör desteği ve yedeği, ısıtma ve soğutma özellikleri ve diğer gerekli fiziksel özelliklerde göz önünde bulundurulmalıdır.

  1. Bulut Bilişim Servis Modelleri

Bulut Bilişim kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda, sunduğu kullanılabilirlik ve maliyet avantajları sebebiyle bize 3 adet farklı seviyede sağlayıcı hizmeti veriyor. Yani ihtiyaçlarımız doğrultusunda 3 farklı servis den yararlanabiliyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Servis olarak Yazılım (Software as a Services, SaaS)

Servis olarak Platform (Platform as a Service, PaaS)

Servis olarak Altyapı (Infrastructure as a Service, IaaS)

  1. Servis olarak Yazılım (Software as a Services, SaaS)

SaaS, uygulamaların bulut yapısı içerisinde hizmet vermesidir. Kullanıcıya en üst seviyede hizmet verir.Daha çok son Kullanıcıların basit şekilde kullanılması için tasarlanmıştır. Kullanıcıların sunucu, veri depolama ve işletim sistemi gibi platformlarda yönetim ve düzenleme işlevi yoktur. Bulut üzerinde ki dosyalarını görüntülemek/erişmek için bilgisayarlarına herhangi bir program ve uygulama yüklemek durumunda kalmazlar. Yazılımların satın alınıp kurulması ve bakımını yapmak yerine internet tabanlı hizmet kullanıcıya ulaştırılır.

Web browser aracılığı ile bir çok farklı cihazdan erişim sağlanabilir. Kullanıcıların dosyalarını ya da laptoplarını yanlarında taşımalarına gerek kalmaz, internete erişebilen her cihazda dosyaları görüntüleme/düzenleme gibi işlemleri yapabilir.

Örneğin; Google Docs, Google’ın bize kendi sunucuları üzerinde vermiş olduğu alana dosyalarımız yükleyebilir, yeni doküman ve dosyalar oluşturarak bunları başkaları ile paylaşabiliriz. İnternet bağlantımın olduğu herhangi bir yer (Ev, iş, Cafe, Hatta Sokaktan) veya platformdan (Masaüstü bilgisayar, Notebook, cep telefonu, Tablet PC) burada ki dokümanlara ulaşabilirim.

  1. Servis olarak Platform (Platform as a Service, PaaS)

PaaS, orta kısımda yer alan kullanıcılara uygulama dizaynı, uygulama geliştirme, hosting, test işlemleri için ihtiyacınız olan altyapıyı sağlar. Kullanıcılara web browser üzerinden online olarak kendi ihtiyaçlarınız doğrultusunda yazılım ve uygulamalarınızı geliştirebilir, kullana bilirlik ve test işlemlerini yapabilir.

PaaS kapsamında, kullanılacak platform için gerekli olan bulut altyapısı sağlayıcı tarafından yönetilmekte, platform için ihtiyaç duyulan araç ve yürütme kaynakları karşılanmakta ve geliştirilmekte, test edilmekte, dağıtımı ve uygulamaların sistem yöneticiliği yapılmaktadır. Tüketiciler, uygulamalar ile hosting ortamına ait ayarları kontrol etmekte, ancak altyapı ile ağ, sunucu, OS ve depolama alanlarına erişim sağlayamamaktadır.


PaaS hizmetine örnek olarak Google AppEngine ve Microsoft Azure platformları verilebilir.

PaaS Avantajları

  • Kodlama bilmeden İş Yönetimi yazılımları geliştirebilirsiniz,
  • Yazılım performansı ile ilgili enerji harcamanıza gerek yoktur,
  • Veri güvenliği hizmet sağlayıcı tarafından sağlanır,
  • Sadece ihtiyacı çözen yazılım ürününün nasıl olması gerektiğine odaklanırsınız,
  • Veri merkezi ve sunucu maliyetleri bulunmaz,
  • Zamandan ve iş gücünden tasarruf edersiniz.

Güncel olarak PaaS hizmeti veren firmalar


AmazonOracle,g google App Engine, EngineYard, PagodaBox, Joyent, Heroku , Force.com, LongLump, MS Azure,SmartPlatform, VMForce, BrowserMob, LoadStorm, SkyTap, WhiteHat Sentinel, Soasta, IBM Rational Software Delivery Services

  1. Servis olarak Altyapı (Infrastructure as a Service, IaaS)

IaaS, sunulan bulut hizmetinin daha çok donanım, sanallaştırma ve network tarafıdır. Bu tabakada sanal makineler, yük dengeleme servisleri, ağa bağlı depolama servisleri gibi temel donanım servisleri bulunmaktadır. Sunulan hizmette depolama, ağ ve diğer ana bilgisayar kaynaklarına erişmesi ve işletim sistemi dâhil yazılımları geliştirip çalıştırabilmesi sağlanır. Tüketicinin bulut altyapısı üzerinde yine yönetim ve kontrolü yoktur, ama işletim sistemi, depolama, kullanılan yazılımlar üzerinde yönetim ve kontrole sahiptir ve firewall, router gibi ağ parçalarını seçebilir.

Tüketici bu sayede ihtiyacı olan donanımlara yatırım yapmak yerine kiralama yaparak kullandığı kadar ödeme yapmaktadır.

  1. Geçmişten Günümüze Bulut

Bulut bilişim olarak kullanılan “cloud computing” teriminin kaynağı tam olarak belli değildir, fakat bilişim ve iletişim sistemlerinin ağları belirtmek için kullanılan çizimlerden türetilmiş gibi gözükmektedir. Bulut sembolü 1994 yılına kadar genel interneti sembol etmektedir.
Ortalama 1950’li yıllara kadar gittiği öngörülmektedir. Sebebi ise bu yıllarda gelişmiş ülkelerde ki kamu kurumlarında ve büyük şirketlerde bilgisayarlar birden fazla odada ve lokasyonda bulunurdu ve bu bilgisayarlara ulaşmak için özel terminal yapıları kurulmaktaydı
Bulut bilişim modeli, John McCarthy’nin 1960’larda ortaya attığı ‘Bir gün hesaplama işlemleri geniş kamusal ağlar üzerinde gerçekleşecek.’ görüşüne dayanmaktadır.

 

Bulut kavramı gerçekte bir telekomünikasyon terimi olup servis sağlayıcı ile son kullanıcı arasında kalan ağ üzerindeki sistemi temsil eder. Bulut bilişim, bu iletişim yapısına, sunucu, bilgisayar sistemleri vb. ekleyerek genişletir.

Google şirketinin yönetim kurulu başkanı Eric Schmidt, 1993 yılında web alanındaki görüşlerini şu şekilde dile getirmiştir: ” Ağlar, bilgisayarlar üzerindeki işlemciler kadar hızlı çalışır hale geldiğinde, bilgisayarlar tüm işlemlerini ağ üzerinde yapmaya başlayacaklar, ağ üzerinde yayılacaklardır.” Bu fikir, günümüzde bulut servisleri olarak karşımıza çıkan teknolojiye geçişi ifade etmektedir.


2007 yılında Google, IBM ve birçok üniversite, geniş ölçekli bulut bilişim araştırma projeleri üzerinde çalışmaya başlamışlardır. 2008 yılının başlarında ortaya çıkan; ”Bilgi teknolojileri servisi kullanıcılarının, servisi sağlayanlar ve servis hizmeti alanlar olarak ele alınması; şirketlerin kendi bünyelerindeki donanım ve yazılımları servis tabanlı modeller biçiminde sunmaları” görüşü bulut bilişim kavramının tam anlamıyla hayata geçirilmesinde bir dönüm noktası olmuştur.

Yandex.Disk:

Rus arama motorunun yeni servislerinden Yandex.Disk listemize bonus bulut paylaşım depolama hizmeti olarak giriyor. Ücretsiz sunduğu 10 GB depolama alanıyla iddialı bir giriş yapan servis, Yandex.Mail’e entegre olarak çalışıyor.

Ubuntu One:

Basit arayüzü ve 5 GB ücretsiz depolama alanıyla, bu hizmet özellikle Ubuntu kullanıcıları için bir hayli ideal. Senkronizasyon özelliği bulunan Ubuntu One ile müzik, fotoğraf ve dosyalarınızı saklayabiliyor, ayrıca Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlardan paylaşabiliyorsunuz.

3-SpiderOak:

Her şeyi mükemmel olmayan ancak birçok özelliği barındırmasını istediğiniz bir bulut paylaşım uygulaması varsa, SpiderOak bu seçeneklerden birini oluşturabilir. Özellikle dosya şifreleme özelliğiyle öne çıkan uygulama 2 GB ücretsiz depolama alanı sunuyor.

 

OpenDrive:

Birden fazla bilgisayarda ve mobil cihazlarda senkronizasyon özelliği sunan OpenDrive 5 GB ücretsiz depolama alanı sunan bulut paylaşım uygulamalarından. İnternet bağlantısının olduğu her yerde size kolayca dosyalarınızı senkronize etme ve üzerinde çalışabilme imkanı veren uygulama, mobil cihazlarla olan uyumuyla da ilgi çekiyor.

Amazon Cloud Drive:

Rakiplerine oranla daha çok kendi ürünlerine yönelik bir servis izlenimi veren Amazon Cloud Drive, 5 GB ücretsiz depolama alanı sunan bir diğer bulut paylaşım uygulaması. Zira Amazon’un temel hizmetlerinden kitap ve müzik depolama konusunda kullanıcılara avantaj sağladığı görülen hizmet aracılığıyla e-posta, takvim ve telefon rehberi senkronize edilemiyor.

SugarSync:

Tıpkı rakipleri gibi 5 GB ücretsiz depolama alanı veren SugarSync, asimetrik senkronizasyon özelliğiyle kullanıcılarına önemli bir bulut esnekliği sağlıyor. Dosya yedeklemeyi de otomatik olarak gerçekleştirerek kullanıcıların elini kolaylaştıran hizmet, istediğiniz bir dosyayı başka bir masaüstünde herhangi bir klasör içine gönderilecek şekilde senkronize etme seçeneği veriyor.

Dropbox:

Bulut paylaşım uygulamaları arasında belki de popüler olan şirket Dropbox. Daha çok bireysel kullanıcılara odaklanan Dropbox, sunduğu 2 GB depolama alanıyla rakiplerinden geride gibi görünse de üçüncü parti uygulamalarla olan entegrasyonu, arkadaşlarla dosya paylaşım özelliği ve kolay senkronizasyon avantajıyla bu alandaki en iyi uygulamalardan.

SkyDrive:

Microsoft’un bulut depolama hizmeti SkyDrive, piyasadaki en iyi uygulamalardan biri. Dünyada neredeyse bütün internet kullanıcıları tarafından tercih edilen Office araçlarını kolayca senkronize etme avantajı nedeniyle tercih edilen SkyDrive, 7 GB ücretsiz depolama alanıyla dikkat çekiyor.

iCloud:

Sadece Apple ürünleri için hizmet veren iCloud, bu ürünleri kullananlar için oldukça makul bir bulut paylaşım uygulaması konumunda. Ücretsiz olarak 5 GB depolama alanına sahip olabildiğini iCloud, iOS ve Mac kullanıcıları için çok seçenekli bir senkronizasyon ağı sunuyor.

Box:

Bireysel kullanıcılardan çok iş çözümlerinde de uzmanlaşan Box, 5 GB ücretsiz depolama alanı sunarak bu alanda diğer servislerden farklılaşmıyor. Box’un kullanıcılar tarafından tercih edilmesinde belki de en çok etkili olan özelliği paylaştığınız dosyaların hakkına sadece sizin sahip olmanız.

Google Drive:

Bulut depolama servisleri arasına yeni giren Google Drive, ücretsiz depolama alanı ve Google ekosistemini kullanmasıyla öne çıkan uygulamalar arasında yer alıyor. Kullanıcılara 5 GB ücretsiz depolama alanı sunan Google Drive’da 25 GB alana sahip olmanın bedeli aylık 2.49, 100 GB alan edinmenin karşılığı ise 4.99 dolar. Diğer yandan hizmetin maksimum dosya boyutu ise 10 GB olarak dikkat çekiyor.